Monday, April 29, 2013

Yves Saint Laurent Textured Link Necklace


68152. haydi-bloguma-yeni-bir-konsept-bulayım girişimiyle karşınızda ve yanınızda olmaya devam ediyorum.
Bu seferki aslında seneleer seneler önce lookbook'un çıkmasından bu yana hevesli olduğum ama hem giyinip edip sırf üstündekileri gösterme amaçlı poz vermek komik geldiğinden hem de olayın genelinde bir görmemişliğine doyamamışlık hali söz konusu olduğundan mesafemi koruduğum bir girişimdi. Gelgelelim ki olaylar zincirinin takibi bizi az sonra başlamaya niyet ettiğim duruma kadar getirdi.
Öncelikle kendimi [kendi aklımdaki önyargılara karşı-] savunmak adına söylemem lazım ki benim kafamdaki ezgiswearing'liğin normal non-görmemiş bloglardaki bakın-bu-güzelmiş'lerden çok da bir farkı yok; hatta olaya daha bile gerçekçi yaklaşıyor olması açısından sadece laf üzerinden işleyen klavye moda takipçiliğine tepki olarak doğmuş bir akıma şekil veriyor olduğumu düşünmek isterim. Ya da belki sadece lüzumsuz paralar harcadığımı keşfedip paylaşımlı etmeli kılıflar uyduruyorumdur. .....düşününce ikincisi daha mümkün geldi.
Sebebi blogu dönüşümüz hangisi olursa olsun here we go again; (..I kinda wanna be more than friends.)
Tüketici zaman-->tüketici toplum-->tüketici insan piramidinin ayrılmaz parçalığını geçtim en işleyen çarklarından, en ışıldayan demirlerinden biri olarak bir yerde hoşuma giden [ve tabi tercihen satılık olan] bir şey gördüğümde beyin içi dinamiklerimin ilk zıplattırdığı tepkim "Bunu beğendiğimi insanlarla paylaşmalıyım! Hani benim blog'um?!" olmuyor, zaman içinde geliştirilmiş şekilde bana ortaçekmeköy ve kuzeysarıyerin en hızlı kredi kartı çıkaran kızı olmayı kazandıran reflekslerim de bunun kanıtı.
Dolayısıyla madem bir şeyleri beğendiğimde yazmak yerine alıyorum, çoğu kişide asıl gözardı edilen adımı çoktan halletmiş olduğuma göre nispeten kolay tarafı da yapabilirim diye düşündüm ve artık burda beğendiklerimin içinden bende de olanları paylaşmaya karar verdim. Fotoğrafları lookbook'tan gömmek yerine direkt kendi üstünden çekmek gibi ama her bir gününü de bugün-cüzdanımdakilerin-üstümdekilere-yansıması'nı göstermek için ne yaptım diye dertlenerek sonlandırma batağına düşmemek....gibi.
Fikri ilk veren de geçen gün taktığım bir kolye oldu. .. Bir kolye taktım hayatım (-henüz olmasa da so far en azından blog'um-) değişti. Gün içinde tanımadığım iki kişi bile [ayrı ayrı. YIHYIH!] gelip kolyemi sorunca kendimdeki ışığı gördüm ve siz mümin kardeşlerimi de aydınlatmaya and/slash/or parlatmaya karar verdim.

İŞTE O KOLYE !!!!!!! :

{{KOLYENİN SEKSİ POZLARI İÇİN TIKLAYINIZ.}}